| Anglais | Turc | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | fall within v. | yer almak | ||
|
These networks fall within the framework of the general objective of social and economic cohesion. Bu ağlar, sosyal ve ekonomik uyum genel hedefi çerçevesinde yer almaktadır. More Sentences |
||||
| Anglais | Turc | |
|---|---|---|
| General | ||
| General | fall within the remit of someone v. | görev alanına girmek |
| General | doesn't fall within one's area of expertise v. | uzmanlık alanına girmemek |
| General | fall within one's area of expertise v. | uzmanlık alanına girmek |
| General | fall within the jurisdiction v. | yetki alanına girmek |
| Phrasals | ||
| Phrasals | fall within (something) v. | (bir şey) kapsamında yer almak |
| Phrasals | fall within (something) v. | (bir şey) kapsamına düşmek |
| Speaking | ||
| Speaking | this matter doesn't fall within my area of expertise expr. | bu konu benim uzmanlık alanıma girmiyor |
| Law | ||
| Law | fall within the jurisdiction of v. | yetkisi dahilinde olmak |
